2 Kasım 2013 Cumartesi

Yeni Anayasa ve Vatandaşlık Tanımı

TBMM çatısı altında eşit temsil esasına dayalı olarak oluşturulan “Anayasa Uzlaşma Komisyonu” tarafından hazırlanacak yeni anayasadan beklentiler yüksek.Kuşkusuz bu beklentilerden en önemlisi vatandaşlık konusu.Vatandaşlık birey ile devlet arasındaki hukuki bağı ifade eder. Vatandaşlık aynı zamanda temel bir haktır.
Anayasal vatandaşlık, kimliklerin birer ayrıcalık ya da ayrımcılık aracı olarak kullanılmasına izin vermez.Toplumun çoğulcu yapısını ortadan kaldırılmasına aracılık etmez. Aksine, farklılıkları korumanın hukuki kalkanı olarak görülür.Kamu gücü karşısında bütün kimlikleri eşitler.Ayrıştırmacı değil birleştirici rol üstlenir.Yürürlükte olan anayasamızda ki vatandaşlık tanımı ise farklılıkları birleştirmeyi değil, ayrımcılığı/ayrıştırmayı körüklemiştir.Bu farklı kimliklerin artık ayrıştırıcı değil birleştirici bir unsur olarak görülmesi gerekliliği yeni anayasa yapma isteğinin oluşmasında etkili olmuştur.1982 anayasasına baktığımızda anayasa vatandaşlığı değil.”Türklük”ü tanımlamaya çalışmış ve vatandaşlık bağı ile bağılı olunacak devletten bahsederken ”Türkiye Cumhuriyeti Devleti” olarak değilde ”Türk Devleti” diye söz etmiştir.Bu durum açıkça farklılıklara tahammülsüzlüğü ve tek tipçiliği yansıtmaktadır.Vatandaşlık, herhangi bir etnik, dinsel veya kültürel kimlik üzerinden tanımlanmamalı.Belirli bir etnik kimliğe sahip olmak avantaj veya dezavantaj olarak görülmemeli,toplumdan dışlanma veya ötekileştirilmeye sebep olmamalı.Bu yüzden yeni anayasanın ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele edebilir olması şarttır.
Çok dinli, çok etnik yapılı bir toplumdan Osmanlıdan, laik ve Türk milliyetçisi bir topluma dönüşüm sancısı 90 yıldır sürmekte.Türk odaklı bu ulus-devlet anlayışı Türklük kimliğinin dışındaki kimlikleri inkara etmeye kadar geldi.Bu sebepledir ki ”azınlık” kelimesi ülkemizde ezilmişlik/az olma/aynı haklara sahip olmama gibi algılanmış.Kürtlüğün inkarı ve sonunda da Kürt kelimesi ile bölücülük kelimesi eşdeğer tutulmuştur.Müslüman-gayrimüslim, Kürt-Türk, Çerkez-Boşnak,Roman…. ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hepimiz aynı haklara sahibiz ve hepimiz birlikte ”Türkiye Cumhuriyeti Devleti” vatandaşıyız.
Yeni Anayasa çalışmaları sonucunda umuyorum ki
-Sadece vatandaşlık konusunda değil, hiçbir konuda etnisiteye yer veren herhangi bir kavrama anayasada yer verilmeyecek.
-“Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes din, mezhep,ırk, etnik köken ve kültür farkı olmaksızın” Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.” tanımlaması gibi toplumu bütün farklılıkları ile kucaklayacak.Farklılıklarımızı zengin bilecek. “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” gibi genel bir göndermede bulunularak kapsayıcı bir tanımlama yapılacaktır.
Eşit ve özgür vatandaşlar olarak bir arada ve barış içerisinde yaşayabilmek dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder